2 Aralık 2012 Pazar

Dün her şey çok saçmaydı

Dün dramaturji hocası "ödevleri göreyim" dedi. Bende ona dedim ki;

"Hocam ben başladım ödeve. Birinci bölümü bitirdim, tam ikinci bölüme geçtim ki koyverdim. Kendini bırakmanın verdiği rehavetle vazgeçtim yapmaktan. Çünkü o an öyle olması gerekiyordu, anlayabildiniz mi?"

Hoca bir düşündü ve beni anladı! "Kendini bırakmanın verdiği rehavet" teki kelimeler kendini tekrar ediyor gibi görünsede aslında tekrar etmiyor ve bir akış bir süreklilik belirtiyordu -gevşek bir süreklilik-
Ama o beni anladı ve sıkboğaz etmeden o anı gözünde canlandırdı. Sınıftaki herkes yaşamıştı o anı. Çok saçmaydı ama yaşanmıştı. 
Evet hala çok saçma, ama yaşandı. ANLATABİLİYOR MUYUM?