21 Ekim 2011 Cuma

Kara bahtım...

 Gün gelecek filmlerdeki gibi cool, yakışıklı bir abi beni yolumdan çevirip " seni keşfettim, nasıl bir ışık sendeki gözlerimi alamıyorum. hemen filmlerimde oynayacak, dünya starı olacaksın. hooobareeeey!"  diyecek ve beni bu kasavet dolu hayatımdan kurtaracaktı. Nerden bilebilirdim o günün bu gün olacağını haa? NERDEN!

Tamam olaylar pek yukarıda anlattığım gibi gelişmemiş olabilir ama sonuçta 1.70 boylarında, at hırsızı kılıklı bir adam yanıma gelip "ajansa kaydedeyim seni, çok düzgünsün" demedi mi? Dedi! Şimdi olayın akışını kesip buradaki "düzgün" kelimesinin altını çizmek istiyorum. On sekiz yıllık kısa yaşamım boyunca hep "şapşal, değişik, yamuk ağızlı, maymun surat seni, şekilsiz, kılıksız, şebek yaaa" gibi sıfatlara layık görüldüm. Yıllar sonra bir insan tutup bana "düzgün" diyecek ve ben buna kayıtsız kalacağım haa? Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi, bendekide şans...

"düzgün" kelimesinin üzerimde yarattığı şokla "hayır, istemiyorum" diyebildim. Bizim yetenek avcısı kararlı bir sesle "ama gerçekten çok düzgün bir fiziğin var ayrıca yüzünden çok uygun, çok hoşsun, çokta çekicisin. Gerçekten bak" dedi.Tabi adam bunları sıralarken benim beyin error veriyor. "Hayır gerçekten düşünmüyorum. Teşekkür ederim" diye gayet hanım kız tripimi bozmadan adamı kibarca reddettim. Ama yetenek avcısı ısrarlı "ben yinede bir telefon numaramı vereyim sana. İstersen bana dönüş yaparsın. Haa birde ses tonun ve diksiyonunda çok düzgünmüş" diye bastırdı. "Bakın" dedim " ben tiyatroyla uğraşıyorum şu an eğitim aşamasındayım ve ajans gibi bir olayı düşünmüyorum, anlaştık mı?"

Eeee şuursuz Daphne söylenir mi elin adamına "ben tiyatroyla uğraşıyorum" bla bla diye. O kim yaaa, git havanı farklı insanlara, farklı çevrelere at değil mi? Adamın zaten peşimden gideceği yoktu daha bir asıldı "aaaa tiyatro mu? süpermiş yaaa tam adamını bulmuşum. nerde okuyordun sen ?" diye sordu ve bunu tam iletişim fakültesine girerken söylemeside ayrı bir coolluk (!) göstergesiydi.
Sonrada istifini bozmadan "aaa burası demek, işte tamda yerine gelmişim" diye gülümsedi. Hala çok karizmatik ve çakal olduğunu zannediyordu.
Ben tam "hehhey telefon işini kaynattım" derken. "Bak telefon numaramı vereyim sana istersen beni ararsın" dedi "Tamam" dedim "hadi ver" adam gülümseyerek verdi numarayı "hadi beni çaldır Daphne" dedi. "aaaa  ben derse geç kaldım. mesaj atacağım kesin kendine iyi bak, görüşürüz" dedim ve koşarak olay mahallinden uzaklaştım. Arkamdan "baaak bekliyorum mesajı" diye bir ses duydum sadece.

Sözün özü şu dünyanın en sıradan insanlarından sadece bir tanesiyim ki elin adamı yanıma gelip "tam bir tv yüzü sendeki" dedi. Ne diyeyim;
"Dertlerimi zincir yaptım, birbirine ekliyorum" OYYYYŞŞŞ!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder